Varlığın Özü “Tepenin Ardı”nda Emin Alper’den Bir Varol(ama)ma Öyküsü
Doğu Avrupa Sinemasında Post Komünist Nostalji
Mart , 2014
Tepenin Ardı Homososyallik, Aile ve Erkeklik
Mart , 2014
Birincil Dil tr
Konular Sanat
Bölüm Makale
Yazarlar

Yazar: Ayşegül GÜNDOĞDU (Sorumlu Yazar)
Kurum: DOKUZ EYLUL UNIVERSITY, FACULTY OF LETTERS
Ülke: Turkey


Tarihler Yayımlanma Tarihi : 20 Mart 2019

Emin Alper’in ilk uzun metraj filmi Tepenin Ardı (2012) bireysel ve toplumsal bütünlüğün gerçekliğin özündeki bir ontolojik boşluk vasıtasıyla kurulduğunu göstermektedir. Film Faik, oğlu, torunları ve yanında çalışan bir Yörük ailesinin gözlerden uzak uçsuz bucaksız bir yaylada geçen hikâyesine odaklanır. Ancak bu hikâyede özellikle vurgulanan Faik’in “tepenin ardında” olduklarını iddia ettiği ama film boyunca hiç görünmeyen Yörüklerle bitmek bilmeyen çatışmasıdır. Varlıkları yalnızca bir kurgu, gerçeklikleri de ancak kurgulanarak var edilmekte olan Yörükler hikâyesiyle Emin Alper, sadece, insanların hayatta kalabilmek için bir öteki/düşman yaratma eğilimini göz önüne sermez. Filmin asıl vurgusu bireylerin ve toplumların “gerçekliklerinin” tam da o gerçekliği içine alıp yok etmekle tehdit eden ontolojik bir boşluk ve hiçlik üzerine yapılandırılmış kurgular olduğudur. Bu çalışmada Slavoj Zizek’in en temel kavramlarından gerçek ve fantezi kurgusu temelinde Tepenin Ardı filmindeki boşluk ve hiçlik üzerine kurgulanmış olan yapı incelenecektir.

Tepenin Ardı, Emin Alper, gerçek, fantezi (gerçekliği), Slavoj Zizek

Türkçe