“Benim Yerim”den “Yok-Yerlere”: İstanbul’da Güncel Seyir Deneyimine Dair Salon-İçi Manzaralar
Nuri Bilge Ceylan ve Yavaş Sinema
Ekim , 2020
Bir Anti-Kahraman Anlatısı Olarak Joker Filminin Postmodernite Perspektifinden İncelenmesi
Ekim , 2020
Birincil Dil tr
Konular İletişim
Bölüm Makale
Yazarlar

Orcid: 0000-0002-7048-5280
Yazar: Ece VİTRİNEL (Sorumlu Yazar)
Kurum: Galatasaray Üniversitesi
Ülke: Turkey


Tarihler Yayımlanma Tarihi : 30 Eylül 2020
Avrupa düzeyinde ilk kez 1980’lerin ortalarında İngiltere’de ortaya çıkan multipleksler, projeksiyon sisteminin özellikleri ve mekâna özgülüğü ile yüceltile gelmiş bir seyir biçimini tek tipleştirdiği iddia edilen yeni alanlar olarak çok sayıda eleştirinin hedefi olmuştur. Tek perdeli salonların gösterim altyapısının halen önemli bir bileşenini oluşturduğu Avrupa’dan farklı olarak Türkiye pazarının baskın kategorisi olan multipleksler, ülke özelinde içinde bulundukları alışveriş merkezleri nedeniyle kentsel dönüşüm krizinin bir parçası olarak da kabul edilebilirler. Yine Avrupalı muadillerinden farklı biçimde İstanbul’da kent çeperlerine ek olarak merkezlerinde konuşlanan bu AVM’lerde film izlemek seyir deneyimini nasıl etkiler? Aynı filmi alışveriş merkezi koridorlarına çıkan çoklu bir salonda veya kapısı sokağa açılan bir mahalle sinemasında izlemek bizim için neyi değiştirir? Bu ve benzeri sorulara yanıt aramak amacıyla bu çalışma; hafızası olan, evin bir uzantısı gibi görülen mahalle sinemalarıyla kimliksizlik ve tek tiplikleri ile Augé’nin “yok-yerler” kategorisi içerisinde değerlendirilmeye uygun görünen multipleksler arasındaki ayrımdan yola çıkmakta ve İstanbul’da farklı tip salonlarda gerçekleştirilmiş 15 katılımcı gözlem aracılığıyla günümüz seyir deneyimine dair fotoğraflar sunmayı hedeflemektedir.

Seyir deneyimi, multipleksler, mahalle sinemaları, alışveriş merkezleri, yok-yerler

Türkçe